Konuya ilk tepkiyi AK Parti Yalova İl Başkanı Muğlim Bağatar gösterdi. 17 Ağustos 1999 depreminin yıldönümünde, böyle anlamlı bir günde siyasi menfaat elde etmek uğruna yapılan provokatif hareketleri hoş karşılamaklarını belirten Bağatar, eylemi şov olarak nitelendirdi. Yalova’nın gelişimine katkı sunacak bu projenin birileri tarafından art niyetli şekilde kullanıldığını ifade eden Başkan Bağatar “İlimize hiçbir hizmeti olmayan, Yalova'ya hiçbir fayda sağlayamamış, belediyemizi soydurmuş birkaç kişi sağdan soldan topladıkları milletvekilleri ile şov yapmaktadırlar. ilimizi olası doğal afetlere hazırlama ve şehrimizin merkezinde iyi niyetle kentsel dönüşüm yapma gayretimize karşılık Sokak ortasında tıpkı gezi eylemleri benzeri Ateş yakarak ve insanları galeyana getirmeye çalışarak her zaman yaptıkları gibi ilimize ve ülkemize zarar vermeye çalışmaktadırlar. Yaşamının büyük bir kısmını bu şehirde geçirmiş bir Yalovalı olarak ilk defa yol ortasında koltukların, ağaçların, lastiklerin yakılarak sözde protokol üyeleri önünde eylem yapıldığını görmek beni son derece üzmüştür ve Yalova halkının bu tip eylemlere hoşgörü ile bakmayacağını buradan belirtmek isterim

Basın açıklaması ve eylem yapacağız tezgahının arkasında meydana doğru yürürken dükkanların camlarını kırın diyerek çocukların kulaklarına fısıldamakta ve her zaman olduğu gibi huzursuzluk ve provokasyonla beslenmeye çalışmaktadırlar. Tıpkı gezi eylemlerinde dertlerinin buradaki ağaçlar olmadığı gibi bugün de dertleri o mahallede yaşayan vatandaşlarımız değil buradan kin ve nefret aşılayarak siyasi rant elde etmeye çalışmaktadırlar. Madem Yalova'yı seviyordunuz, madem mahalledeki insanları çok seviyordunuz neden bu zamana kadar onlara yardımcı olacak hiçbir eylemde bulunmadınız, sadece çalıp oynadınız.

Doğal afetler hayatın gerçeğidir, eninde sonunda belli aralıklarla depremler olmaktadır, bizim elimizden gelen sadece deprem olmadan ne kadar hazırlık yapabilirsek o kadar vatandaşımızın, O kadar kardeşimizin hayatını kurtarmaya çalışmaktır.

Sizi uyarıyorum siyasi menfaat için bir tek Yalova çocuğunun burnu kanarsa çok üzülürsünüz ve o Mersin den getirdiğiniz vekil sizi bu işten kurtaramaz. Tüm Yalova'nın gözü üzerinizde.

Cenab-ı Allah önce ilimizi, sevdiklerimizi, ailelerimizi sonra da tüm ülkemizi depremlerden ve doğal afetlerden korusun. Bu vesileyle 1999 depreminde hayatını kaybeden çok kıymetli hemşerilerimize Allah'tan rahmet diliyorum” ifadelerini kullandı.

Kentsel dönüşüme engel olma utanmazlığı

Konuyu sosyal medya hesabından değerlendiren bir diğer isim ise Yalova Eski Belediye Başkanı Yakup Koçal oldu.

Kentsel dönüşüme engel olma utanmazlığı adı altında görüşlerini paylaşan Koçal şu ifadelere yer verdi. “Dün Yalova'da bir utanmazlığa şahit olduk. Milletvekilleriyle birlikte yerel siyasetçiler Roman mahallesinde başlayan kentsel dönüşüm çalışmalarını provoke etmek için eylem organize etmişler. Neşeli mahalle halkından birkaçını yanlarına alarak ateş yakmış, nutuklar atmışlar. Neymiş efendim. Halkın mağdur olmasına göz yumamazlarmış.

Tam bir utanmazlık!

Kısaca özetleyeyim;

2012 sonbaharında kentsel dönüşüm yasası çıktı. Bir yıl içinde Yalova Belediyesi olarak gerekli raporlar hazırlandı ve Bakanlar Kuruluna müracaat edildi. Yetki alındı ve Ocak 2014'de proje ihalesine çıkıldı. 1.300 bin liraya ihale edilen proje maliyetinin %75'i bakanlık, gerisi belediye tarafından karşılanacaktı. Proje bitim süresi 6 aydı.

2014 ilkbaharında göreve gelen yeni yönetim duygusal sebeplerle üzerine düşen parayı ödemediği ve onay vermediği için çalışma iptal edildi. Ve Yalova 6 yıl kaybetti.

2020'de görevi devralan Mustafa Tutuk yönetimi projeyi raftan indirerek çalışmaya tekrar start verdi. Eğer ilerleyen süreçte sıkıntı varsa ki olabilir. Belediyede grubu bulunan partiler bir araya gelip çözüme iyi niyetle katkı vermelidir. Bu mümkündür, çünkü yasa çok açıktır ve vatandaşı mağdur etmeyecek imkânları içinde barındırmaktadır. Ama dert edinecek, taşın altına eline koymaktan imtina etmeyeceksin.

Yalova'nın en önemli problemi olan bu konunun tek çözümü ada bazlı kentsel dönüşümdür. İlk örnek önemlidir, çünkü vatandaşın mağdur olmayacağını gördükten sonra diğer bölgelerde uygulaması kolaylaşacaktır.

Geçen zaman şehrin aleyhinedir, çünkü her geçen gün bazı avantajlı teşvikler kalkmakta veya azalmaktadır.

Göreve geldiklerinde başlayan uygulamayı iptal edenlerin, şimdi de provokasyon yaparak engel olma girişimleri hem utanmazlık hem de bu kente ihanettir.

Bu bir parti meselesi olamaz. Siyaset bu kadar alçalmamalı!” ifadelerine yer verdi.